8 Eylül 2008 Pazartesi

YÜKSEK DÜZEY DEZENFEKTANLAR ( CİDEX )

YÜKSEK DÜZEY DEZENFEKTAN ÇEŞİTLERİ
· Glutaraldehyde ( %2 - %3.6 )
· Ortho-Phatalaldehyde ( Cidex OPA ) ( %0.55 Ortho-Fitalaldehit Solüsyon )
· Formaldehyde ( Kanserojenlikten dolayı kalktı )
· Hypochlorites & other chlorine compounds ( Hipokloritler etkinlik konusunda şüpheli)
· Iodophors
· Chlorine dioxide
· Hydrogen peroxide ( Gaz Plazma Sterilizasyon sistemi daha kullanışlı )
· Peracetic acid ( son derece korozitif )

Glutaraldehyde

Avantajları:
· Geniş bir etki spektrumu· Ucuz Olması· Üstün Malzeme Uyumu

Dezavantajları:
· Uzun süren sterilizasyon işlem süresi
· Korozif, Özellikle Karbon Çelikte
· Stabil olmayan solüsyonlar endoskoplarda çok zararlı.
· Organik kirden çabuk etkilenir ve inaktif olur

Ortho-Phatalaldehyde- Cidex OPA

Avantajları:
· 5 Dakikada Yüksek Düzey Dezenfeksiyon
· Gluteraldehite dirençli MO'larda etkili
· Üstün Malzeme Uyumu
· Kullanıcıya karşı OSHA tarafından onaylı "irritan değildir".
· EPA tarafından onaylı, Çevreye karşı hassas bir seçim.
· FDA tarafından onaylı.
· Büyük Endoskop üreticileri tarafından uygunluk listelerinde ortak olarak bulunan tek solüsyon. Her marka için farklı bir solüsyon arayışına girme derdi olmuyor. Tek dezenfektanla hastanedeki tüm endoskopları garanti kapsamından çıkmadan işleme alabiliyorsunuz.
· Kokusuz.
· Kullanıma hazır.
· 14 günlük kullanım ömrü, 75 günlük yarım kalan şişe ömrü
· %5 Organik kirde dahi etkinlik kaybolmuyor.
· MEC - Minimum Etkin Konsantrasyon Oranı %0.3 olduğudan 14 gün tam etkili kullanım imkanı vardır. Solüsyonu ne kadar çok kullanırsanız kullanın bu oranda bile etkili olduğundan minimum 13 gün kullanabilirlik, Test Stripleri ile devamlı olarak solüsyon etkinlik kontrolü.

Dezavantajları:
· Uzun süren sterilizasyon işlem süresi
· Gluteraldehite oranla yüksek fiyatlı olması. ( 1-1,5 kat )

Yüksek Düzey Dezenfeksiyon İşlemi Adımları

•Bazı Dünya Varyasyonları
•Tüm cerrahi aletler aynı işleme tabi olmalı.
–Hasta teşhisiyle (tanısıyla) bağlantılı değildir.
•Cerrahi aletleri dezenfektanla temizlemeye ihtiyaç yoktur.
–Dezenfektanların bioburden özelliği sebebiyle kirlerin alete yapışma olasılığı vardır.
–Dezenfektanla temizlik daha zordur.
–Temizlik işlemi için enzimatik deterjanlar kullanılmalıdır.
AORN STANDARTLARI-TAVSİYELER- ANA NOKTALAR
–Cerrahi aletlere etkili ve uygun dekontaminasyon yapılmalı.
–Kişisel Koruyucu Ekipman Kullanılmalı (PPE)
–Aletler demonte edilmeli.
–Enzimatik özellikli sıvı,jel,köpük vb. temizleyiciler kullanmalı.
–Elle veya otomatik olarak dekontaminasyon yapılmalıdır.
TEMEL PRENSİPLER
•Bir alet temizlenmeden kesinlikle dezefekte veya sterilize edilemez.
•Temizleme metodları farklı olabilir ancak sonuçlar aynı olmalıdır.
• Çalışmalar doğru olarak yapılan bir temizlikten sonra protein sabitlenmelerinde (bioburden) 99.99%’luk bir düşüş olduğunu göstermektedir.
–Mikroorganizma sayısında 4-log düşüş
TEMİZLİK İŞLEM ADIMLARI
•Yüzeysel temizlik
•Taşıma
•Hazırlama ve ön ıslatma
•Elle veya mekanik temizleme
•Ultrasonik
•Durulama
•Kurulama ve denetim
YÜKSEK DÜZEY DEZENFEKSİYON
ÖN YIKAMA - MİNİMUM 1 DAKİKADURULAMA - MİNİMUM 3 GALON TEMİZ SU
KURULAMA - DURULAMA İŞLEMİNDEN KALAN ARTIK SUYUN BİR SONRAKİ ADIMDA DEZENFEKTAN SOLÜSYONA KARIŞMAMASI İÇİN.
YÜKSEK DÜZEY DEZENFEKSİYON- CİDEX OPA SOLÜSYON İLE 5 (BEŞ) DAKİKA.CİDEX OPA DIŞINDAKİ %2 GLUTERALDEHİT İÇERİKLİ CİDEX SOLÜSYON İLE MİNİMUM 10 DAKİKA.YÜKSEK DÜZEY DEZENFEKSİYON İÇİN KULLANIM TAVSİYESİNDE BULUNABİLECEĞİM ÜRÜNLER İÇİN AYRICA BİR YAZI YAZACAĞIM.DURULAMA - MİNİMUM 3 GALON STERİL / YOK İSE İÇME SUYU KALİTESİNDE TEMİZ SU
KURULAMA- ASKIYA ALINARAK VEYA STERİL KUMAŞLAR İLE.
DEZENFEKSİYONA TABİ TUTULMUŞ BİR ALET BEKLETİLMEMELİ EN KISA SÜREDE KULLANILMALIDIR. DEZENFEKSİYONUN STERİLİZASYON GİBİ BİR SOK KULLANIM TARHİ YOKTUR. BAZI HASTANELERDE DEZENFEKSİYONA TABİ TUTULMUŞ ENDOSKOP VEYA DİĞER CERRAHİ ALETLERİ BEKLETİP ERTESİ SABAH HİÇ BİR İŞLEME TABİ TUTMADAN KULLANAN PERSONELLER VEYA DEPARTMANLAR GÖZÜME ÇARPMIŞTI. KESİNLİKLE DOĞRU OLMAYAN BİR DURUM. OTORİTELER HER NEKADAR KİŞİSEL GÖRÜŞ OLARAK PERSONEL İNSİYATİFİNE BIRAKSADA BU İŞ VİCDAN İŞİ. SADECE 5 DAKİKA BEKLEYEREK TEKRAR DEZENFEKTE ETMEK ZOR OLMAMALI?

Cerrahi Aletlerin Sınıflandırılması

•Sınıflandırma E.H.Spaulding tarafından 1968 yılında yapılmıştır.
•Cerrahi aletlerin mantıksal olarak sınıflandırması taşıdıkları risk gruplarına göre oluşturulmuştur.
•Cerrahi Aletler 3 Kategoriye Ayrılır:
1. Kritik - Critic
•Steril vücut boşlukları ve dokulara girenler
Örneğin: Choledochoscope
•Mukozal bariyeri geçenler
Örneğin: Biopsy Forceps
•Vasküler sisteme girenler
Örneğin: Angioscope
Kritik = Sterilizasyon
Bakteri sporları dahil tüm mikroorganizmaları öldürmek – yok edilmesi en zor olanlar.
2. Yarı Kritik - Semi Critic
Mukozaya temas eden ancak vücudun steril bölgelerine girmeyen aletler.
Örneğin:Gastroskoplar Solunum ekipmanları
Yarı Kritik = Yüksek Düzey DezenfeksiyonBazı bakteri sporları dahil tüm vejetatif mikroorganizmaların yok edilmesi:
•Tüberkülosidal
•Bakterisidal
•Fungisidal
•Virusidal
3. Kritik Olmayan - Non Critic
Sağlam deri ile temas eden ve mukoza zarına değmeyen,vücudun steril bölgelerine girmeyen aletler.Örneğin: Çarşaflar Stetoskoplar Tansiyon Aletleri Kritik Olmayan = Düşük Düzey Dezenfeksiyon

4 Eylül 2008 Perşembe

2008 Enfeksiyon Kontrol Hemşireliği Eğitimi Duyurusu

T.C.
SAĞLIK BAKANLIĞI
Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Sayı : B.10.0.THG.0.12.00.02-216.99-550/30909 12.08.2008
Konu : Enfeksiyon Kontrol Hemşireliği
Eğitimi

…………………. VALİLİĞİNE
(İl Sağlık Müdürlüğü)

Yataklı tedavi kurumlarında, sağlık hizmetleri ile ilişkili olarak gelişen enfeksiyon hastalıklarının önlenmesi ve kontrol altına alınması amacıyla yürütülen hastane enfeksiyonları kontrolü çalışmaları kapsamında Enfeksiyon Kontrol Hemşirelerinin Eğitimine ve Sertifikalandırılmalarına Dair Tebliğ gereği Bakanlığımızca dönemler halinde Enfeksiyon Kontrol Hemşireliği Eğitimi düzenlenmektedir.
Sözü edilen eğitimler 6–31 Ekim 2008 ve 15 Aralık 2008–9 Ocak 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecektir.
2008 yılı içerisinde Bakanlığımıza bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri ve üniversite hastanelerinde uygulanacak olan enfeksiyon kontrol hemşireliği kurslarına katılacak olan özel hastane çalışanlarından 1270 YTL eğitim ücreti alınması Makamın 11 Ocak 2008 tarihli ve 428 sayılı Onayı ile uygun görülmüştür.
6–31 Ekim 2008 tarihinde gerçekleştirilecek olan eğitim için ilinizde bulunan tüm yataklı tedavi kurumlarına gerekli duyurunun yapılması, eğitime katılmak isteyenlerce doldurulan başvuru formlarının Müdürlüğünüzce mezkûr Tebliğ hükümleri ve yazımız ekinde yer alan eğitime ilişkin esaslar doğrultusunda değerlendirilerek uygun olan başvuruların ekteki Başvuru Değerlendirme Formuna işlenmesi, değerlendirme formlarının en geç 29 Ağustos 2008 tarihine kadar Bakanlığımıza ve hemsire.hizmetler@saglik.gov.tr adresine gönderilmesi gerekmektedir. Bu tarihten sonra gönderilen formlar dikkate alınmayacaktır.
Başvuru formları Müdürlüğünüzce muhafaza edilecek olup, Müdürlüğünüzce değerlendirmeye alınmayan şahsi başvurular kabul edilmeyecektir.
Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.


Doç. Dr. Öner ODABAŞ
Bakan a.
Genel Müdür

EKLER:
1. Kurs Hakkında Uyulması Gereken Esaslar
2. Başvuru Formu
3. Başvuru Değerlendirme Formu

DAĞITIM:
Gereği: Bilgi:
81 İl Valiliğine Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığına

ENFEKSİYON KONTROL HEMŞİRELİĞİ KURSU BAŞVURU FORMU

ENFEKSİYON KONTROL HEMŞİRELİĞİ KURSU
2008 YILI 3. DÖNEM
BAŞVURU FORMU
(06–31 Ekim 2008)

http://www.saglik.gov.tr/TR/dosyagoster.aspx?DIL=1&BELGEANAH=30568&DOSYAISIM=EKH_Basvuru_Formu.doc

2008 Enfeksiyon Kontrol Hemşireliği Eğitimi Esasları

T.C.
SAĞLIK BAKANLIĞI
TEDAVİ HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Hemşirelik Hizmetleri Daire Başkanlığı
Hizmet İçi Eğitim Şubesi

KURS HAKKINDA UYULMASI GEREKEN ESASLAR

Genel Esaslar:

Kursa yataklı tedavi kurumlarında görev yapan hemşire, sağlık memuru (toplum sağlığı bölümü) ve hemşirelik yetkisi almış ebeler katılabilmektedir.
4/b sözleşmeli personelin yılda bir aydan fazla eğitime katılmaması ile ilgili denetim personelin kurumu ve ilgili sağlık müdürlüğü tarafından yapılacaktır.
Eğitime alınan personel, eğitim gördüğü kurumun kurallarına uymak zorundadır.
6245 Sayılı Harcırah Kanununun ilgili maddesine, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili yönetmeliklerine ve Bakanlığımızca yayımlanan Personel Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliğine göre kursiyerlerin kurs dönemi boyunca kalacakları yerler kendileri tarafından temin edilecektir.
Kursiyerler eğitimin başlama tarihinde saat 08.30 da Bakanlıkça daha önceden bildirilecek olan eğitim merkezinde hazır bulunacaklardır.
Kursiyerlerin yolluk ve yevmiyeleri kurumları tarafından karşılanacaktır.
Eğitim yeri, eğitim materyali ve eğitici, kursun uygulanacağı kurum tarafından karşılanacaktır.
Eğitime devam esastır. Kursiyerlerin teorik ve pratik eğitim süresince %90 devam zorunluluğu bulunmaktadır, iki günden fazla devamsızlık yapan kursiyerlere sınav hakkı tanınmaz.
Sınav hakkı kazanıp sınav sonucunda 75 puan ve üzeri alarak başarılı olan kursiyerlere Bakanlık tarafından sertifika düzenlenir.
Kursiyerlerin Belirlenmesi:

Sertifikalı enfeksiyon kontrol hemşiresi bulunmayan kurumların başvuruları önceliklidir.
Yataklı Tedavi Kurumları Enfeksiyon Kontrol Yönetmeliği gereği kurumların, her
iki yüz elli yatak için bir enfeksiyon kontrol hemşiresi görevlendirmiş olması gerekmektedir.
Eğitime, lisans mezunlarına öncelik verilmek üzere; temel bilgisayar kullanım bilgisine sahip, meslekte en az üç yıl hizmeti bulunan, enfeksiyon kontrol hemşiresi olarak görevlendirilmiş ve/veya görev yapacakları kurumları tarafından belgelenen kursiyerler katılabilir.
Eğitime katılacak kursiyer kontenjanının %65’i Bakanlık, %25’i üniversite ve %10’u diğer hastanelerde çalışanlara ayrılacaktır.
Yataklı tedavi kurumunda çalışan ve kursa katılmak isteyen hemşire, sağlık memuru (toplum sağlığı) ve hemşirelik yetkisi almış ebeler ekte gönderilen Bilgi Formunu doldurarak kurum amiri ve enfeksiyon kontrol komitesi başkanına onaylatacak, nüfus cüzdanı ve diploma fotokopileri ile enfeksiyon kontrol hemşiresi olarak görevlendirildiklerine ilişkin yazı örneğinin il müdürlüklerine gönderilmesini sağlayacaklardır.
Kursa başvuran ebelerin hemşirelik yetkisi alıp almadıkları il müdürlüklerince incelenecektir.
Kurs başvurusunda bulunan kursiyerlerin Bilgi Formları il müdürlüklerince değerlendirilecektir.
Kurumun hizmetini aksatmayacak şekilde il içi planlamanın yapılması, gereksiz başvuruların engellenmesi, uygun başvuruların değerlendirilerek her bir dönem için kaç personelin eğitime gönderilebileceğinin belirlenmesi ve eğitim başvurularının “Başvuru Değerlendirme Formu”na kaydedilmesi il müdürlüklerince yapılacaktır.
İl müdürlüğünce değerlendirmeye alınmayan şahsi başvurular kabul edilmeyecektir.
Bilgi Formları sağlık müdürlüklerinde kalacak, il müdürlüğünce doldurulan Başvuru Değerlendirme Formunun en geç 29 Ağustos 2008 tarihine kadar Bakanlığımıza ve hemsire.hizmetler@saglik.gov.tr gönderilecektir.
Bakanlığa gönderilen başvurular eğitim merkezlerinin kontenjanı ve kursiyerlerin tercihleri doğrultusunda değerlendirilerek uygun kursiyerler için Makam onayı alınacaktır. Makam onayı alınan kursiyerlerin kursu iptal edilmez. Kursiyerin kursa katılmasının mümkün olmadığı olağan dışı durumlarda mazeretinin değerlendirilerek, valilik görüşü ile beraber gönderilmesi gerekmektedir.

Yıkama, Dezenfeksiyon, Sterilizasyon, Tanımları Nelerdir?

· Asepsi veya aseptik teknik: Mikroorganizmaların, vücutta enfeksiyona nedenolabilecekleri herhangi bir bölgeye girmesini engellemek için, sağlık kuruluşlarındaharcanan çabaların tümünü tanımlayan genel terimlerdir. Asepsinin amacı, hem canlıyüzeylerdeki (deri ve doku) hem cisimlerdeki (cerrahi araçlar) mikroorganizma sayısınıgüvenli düzeye indirmek veya yok etmektir.
· Antisepsi: Deri ve diğer vücut dokularındaki mikroorganizmaları öldürerek ya daçoğalmalarını engelleyerek enfeksiyonun önlenmesidir.
· Dekontaminasyon: Personelin ve özellikle temizlik personelinin, araç ve gereçleretemizlenmeden önce dokunmasını daha güvenli hale getiren işlemdir. Cerrahi işlemlersırasında veya sonrasında, kan veya vücut sıvıları ile kontamine olmuş geniş yüzeyler(jinekolojik masa ya da ameliyat masaları vb.), cerrahi araçlar ve eldivenler bu araçve gereçler arasındadır.
· Yıkama: Gözle görülür kan, vücut sıvıları, toz veya kir gibi tüm yabancı maddelerin,deri ya da cisimlerden fiziksel olarak uzaklaştırılmasıdır.
· Dezenfeksiyon: Araç-gereçleri, hastalık etkeni mikroorganizmaların tümünden olmasada birçoğundan arındıran işlemdir. Kaynatma ya da kimyasal maddeyle yüksekdüzeyde dezenfeksiyon (YDD), bazı bakteriyel endosporlar dışında tümmikroorganizmaları ortadan kaldırır.
· Sterilizasyon: Araç-gereçlerin bakteriyel endosporlar dahil tüm mikroorganizmalardan(bakteriler, virüsler, mantarlar ve parazitler) arındırılması işlemidir.

Çamaşır Suyunun ( Sodyum Hipoklorit ) Hastanelerde Kullanımı

Hastanelerde çamaşır suyu (sodyum hipoklorit) yüzey ve ekipman dezenfektanı olarak kullanılır, antiseptik olarak kullanılması daha seyrektir. Ticari olarak satılan çamaşır sularındaki sodyum hipoklorit konsantrasyonu %5 (50,000 ppm) ’dir. Çeşitlikaynaklar gözden geçirildiğinde çamaşır suyunun konsantrasyon ve temas süresi çok değişmekle birlikte, vejetatif bakteriler için 100 ppm (1/500 sulandırım) -10 dakika, M.tuberculosis ve sporlu bakteriler için 1000 ppm (1/50 sulandırım)- 10 dakika temas süreleri gerekmektedir. Balgam, kan gibi organik maddelerin varlığında bu bakteriler için önerilen çamaşır suyu konsantrasyonu 10 kat daha fazla yoğun hazırlanmalıdır. Virüsler (HIV, Hepatit B ) kan, serum gibi organik maddeler ile zengin bir ortamda bulundukları için önerilen konsantrasyon 5000 ppm (1/10 sulandırım) - 10 dakika, mantarlar cinslerine göre çok farklılık göstermektedirler, Aspergillus niger için 100 ppm – 60 dakika diğerleri için ise 100 ppm –5 dakika. Protozoonlar için ise 100 ppm – 90 dakika temas süresi yeterli olduğu bildirilmiştir.
Klor 1774 yılında isveçli kimyager Scheele tarafından bulunmuştur; klor gazının sudaki solusyonunun renk giderici özelliğinden dolayı tekstilde yaygın olarak kullanılmaktadır (1).1843 yılında Oliver Wen-dell Holmes Boston’da ve 1847 yılında Ignaz Semmelweis Viyana’da puerperal ateş’in nedenini birbirlerinden bağımsız olarak araştırırken, bu hastalığın doktor ve hemşirelerin el ve giyecekleri ile hastalara bulaştığını düşünmüşlerdir. Holmes vizit sırasında bir hastadan diğer hastaya geçmeden önce ellerini kalsiyum hipoklorit solüsyonu ile yıkayan doktorların hastalarında bu hastalığın görülmediğini gözlemlemiştir. Semmelweis ise otopsi odasından çıkan doktorların doğum muayenesine girmeden önce ellerini hipoklorit kireci ile yıkamaları üzerinde ısrarla durmuş, bu basit gibi görünen önlem puerperal ateşin düşüşünde önemli rol oynamıştır. Dakin 1.Dünya savaşında açık yaraların antisepsisinde sodyumhipokloridin %0.5’lik solusyonunu yaygın olarak kullanmıştır (1, 2, 3). Klor lağım ve içme sularının dezenfeksiyonundakullanılmasıyla da halk sağlığı açısından önem kazanmıştır. 1854 yılında Londra’da lağım sularınındezenfeksiyonunda hipoklorit kullanılmıştır. Klor ile suların dezenfeksiyonu ise ilk kez 1902 yılındaBelçika’nın küçük bir kenti olan Middekerk’ de yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda kullanımı, başta A.B.D olmak üzere, dünyanın çeşitli yerlerine yayılmıştır (1). Klor’un kimyasal özelliği ve klor için kullanılan bazı önemli tanımlamalar Sodyum hipoklorit’in (NaOCl) toz, granül ve sıvı ol-mak üzere üç şekli bulunmaktadır. Sıvı sodyum hipoklorit belli miktarlarda alınarak bilinen çamaşır suyu elde edilir. Sodyum hipokloritin en önemli maddesi klordur. Klor suda eridiğinde küçük bir kısmı suyun kirliliği ile tükenir (tükenen klor = chlorinedemand), geri kalan kısmına serbest klor (mevcut total artık klor = total residual available chlorine) adı verilir. Mevcut artık klorun elementer klor (Cl2, hipoklorik asit (HOCl) ve hipoklor iyonları (OCl) olmak üzere üç şekli bulunur. Her üç şeklin de suda oluşması için suda amonyak veya diğer nitrojenli bileşiklerin olmaması gerekir. Amonyak veya diğer nitrojenli bileşiklerin bulunması durumunda klor bunlarla bileşerek kloramin veya N-klor bileşikleri oluşturur. Klorun oluşturduğu bu son bileşiklere kombine mevcut klor (combined available chlorine) adı verilir ( 3 ). Klor elektronlara karşı afinitesinden dolayı çok güçlü bir okside edici ajandır, suda bulunan demir iyonları (Fe ++), mangenez iyonları(Mn++ ) , nitritler (NO2- ) ve hidrojen sulfid (H2S) gibi inorganik maddeler ve ayrıca organik maddelerle birleştiğinde redükte olur ve kloride dönüşerek dezenfektan özelliğini kaybeder ( 3 ). Etki mekanizması:Çamaşır suyunun etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir, ancak yapılan deneyler sonucu elde edilen bilgiler ışığında bazı görüşler ileri sürülmüştür: 1. Klor hücre membranındaki proteinler ile birleşerek N-klor bileşikleri oluşturur ve bu son ürün hücre metabolizmasını bozarak hücrenin ölümüne neden olur.2.Klor hücre membranına etki ederek hücre içindeki maddelerin dışarıya sızmasına ve hücrenin ölümüne neden olur.3. Klor hücre içinde anahtar rolü oynayan enzimleri etkileyerek hücrenin ölümüne neden olur. Bu son görüş diğerlerine göre daha geçerlilik kazanmış, bunun nedeni olarak klorun hızlı antimikrobiyal etkisi gösterilmiştir (1, 3).
Çamaşır suyunun dezenfeksiyondaki yeri
Çamaşır suyu içerdiği klor konsantrasyonuna göre yüksek (cerrahi aletler ) ve düşük (yüzey, su) düzey de dezenfeksiyonda kullanılır, antiseptik olarak kullanılması çok seyrektir (1).

Dezenfeksiyonda çamaşır suyu kullanımının
avantajları:
1. Geniş spektrumlu antimikrobiyal madde olması
2. Hızlı bakterisidal özelli¤i sahip olması
3. Kalıcı etki özelli¤inin olması
4. Kullanımının kolay olması
5. Suda erime özelliğinin olması
6. Konsantre ve seyreltilmiş formlarında stabil olması
7. Kullanım konsantrasyonunda toksik olmaması
8. Organik ve inorganik bileşikleri oksitleyerek ortaya çıkan klorun zehirleyici özelliğinin olmaması
9. Koku giderici, renksiz, yanıcı ve boyama özelliğinin olmaması ve ucuz olması
Dezavantajları:
1. Mukoz membrana irritasyon etkisinin olması
2. Bazı kimyasal maddelerle reaksiyonlara girerek
toksik klor gazının oluşması
3. Konsantre olarak kullanıldığı zaman kokulu olması
4. Organik maddeler varlığında etkisinin azalması
5. Bazı metallere karşı olumsuz etki yapması

Klor Dışındaki Dezenfektanlar

Klor dışında en yaygın olarak kullanılan başlıca dezenfektanlar aşağıda tanıtılmıştır:
ALDEHİTLERBaşka bir blog yazımda daha detaylı olarak yer vereceğimden burada çok bahsetmiyorum.
OZON
Ozon(O3) kuvvetli bir oksidan olup, yüksek bir dezenfeksiyon gücüne sahiptir. Ozonun bakteri öldürücü etkileri klora benzemekle birlikte daha kısa sürede gerçekleşir. Ayrıca klorun etkili olmadığı virüslerin de etkisiz hale getirilmesini sağlar. Dezenfeksiyonu yapılacak sunaki organik maddeler ozonu süratle harcarlar. Ozonun klora nazaran bir avantajı da suda artık bileşik bırakmamasıdır. Ancak bu avantaj suda artık dezenfekten kalmaması açısından da bir dezavantajdır.

HİDROJEN PEROSİT
Hidrojen peroksit kuvvetli bir oksidan olmasına karşılık dezenfeksiyon gücü bu özelliğinden beklenildiği ölçüde yüksek olan bir madde değildir. Ancak uzun temas süreleri ve yüksek konsantrasyonda etkili olmaktadır. Kullanımı sınırlıdır.

POTASYUM PERMANGANAT
Potasyum permanganatın oksitleme gücü ozon ve klora göre daha az olmasına karşılık önemli bir dezenfektan etkisi vardır. Su arıtımında tat ve koku kontrolü ve inorganik iyonların oksitlenmesinde kullanılır. Dezenfektan olarak çok küçük ölçeklerde ve evsel amaçlarla kullanılmaktadır.

AĞIR METALLER
Gümüş, cıva, kobalt, bakır ve nikel iyonları kuvvetli dezenfektanlardır. Bunlardan bakır, bakır sülfat olarak arıtma tesislerinde alg gelişimini önlemek kullanılır. Cıva, insan ve diğer canlılara zehirli etkisi nedeniyle kullanılmaz. Diğer metaller ancak özel ve küçük çaplı uygulamalarda kullanılmaktadır.

KLOR DİOKSİT
Klor dioksit klordan daha kuvvetli bir dezenfektandır. Klor dioksit sporları da kolayca yok eder. Ayrıca pH’dan daha az etkilendiğinden avantajlıdır. Ancak yüksek maliyeti nedeniyle dezenfektan olarak kullanımı sınırlıdır.

YÜZEY AKTİF MADDELER
Katyonik deterjanlar sağlık kuruluşlarında dezenfektan olarak kullanılır.

BROM
Klora nazaran daha zayıf bir dezenfektan olan brom, amonyak içeren sularda oluşan monobrom aminin kuvvetli bir bakteri öldürücü olması ve tribromamin oluşumu olmaması nedeniyle küçük çaplı uygulamalarda, özellikle yüzme havuzlarında kullanılır.

İYOT
İyot organik maddelerle klor kadar kolay reaksiyon vermemesi ve yüksek dezenfeksiyon gücü nedeniyle avantajlı bir dezenfektandır. İyot amonyakla iyotaminler oluşturmaz ancak amonyağı oksitler. Dezenfeksiyon sonrası artık iyodun kararlı olması, tat ve koku oluşturmaması da bir avantajdır. Su arıtımında etkilerinin iyi bilinmemesi nedeniyle kullanılmamaktadır. Yüzme havuzları gibi küçük çaplı dezenfeksiyon uygulamalarında kullanılır.

Klorlama Uygulamaları

Klorlama amaca bağlı olarak çeşitli şekillerde uygulanmaktadır. Bu uygulamalardan başlıcaları aşağıda verilmiştir.

Basit Klorlama: Arıtma gerekmeyen temiz sulara veya filtrasyon gibi basit bir arıtmadan sonra yapılan klorlama basit klorlama olarak adlandırılır. Bu uygulamada artık klor serbest klor şeklindedir.

Serbest Artık Klor Klorlaması: Arıtmadan geçmiş sulara, sonuçta kalacak artık klorun en az %80’inin serbest klor olacağı şekilde yapılan klorlamadır. Bu uygulamada sudaki amonyak ve organik azot önem taşır. Yöntem Kırılma Noktası klorlaması olarak da adlandırılır.

Serbest Artık Klor Klorlaması ve Klor Giderme: Bu yöntem serbest artık klorlaması ile aynı şekilde uygulanır. Ancak klorlama sonrası, serbest klorun bir kısmı giderilir. Bu uygulama Süper Klorlama ve klor giderme olarak da bilinmektedir.

Kloraminasyon: Bu uygulamada amaç, suyu klorlamadan önce amonyak ilave ederek, sonuçta monokloramin şeklinde artık klor kalmasının sağlanmasıdır.

Ön Klorlama: Su arıtmasında bütün işlemlerden önce yapılan klorlamadır.
Ara Klorlama: Su arıtımında arıtma kademeleri arasında, özellikle filtrasyon öncesi yapılan klorlamadır.

Atıksu Klorlaması: Atıksu arıtımında, arıtma sonunda organik madde giderilmesi ve dezenfeksiyon amacıyla yapılan son klorlama dışında, arıtma işlemleri arasında çeşitli noktalarda değişik amaçlarla yapılmaktadır.

Klor Bileşikleri

Klorlamada kullanılan başlıca klor bileşikleri; gaz klor,sodyum hipoklorit, kalsiyum hipoklorit ve kireç kaymağıdır.

Klor gazı; yeşilimsi sarı ,korozif ve zehirli bir gazdır. Basınçlı tüplerde sıvı olarak saklanır. Klorlama uygulamasında, büyük tesislerde en yaygın şekilde gaz klor kullanılır.

Sodyum hipoklorit; sodyum hidroksit çözeltisinden klor gazı geçirilerek elde edilir. Sodyum hipoklorit çözeltileri dayanıklı değildir ve inhibitörlerle korunur. Çözelti konsantrasyonları %1.5-15 arasında değişir. Sodyum hipoklorit küçük arıtma uygulamalarında kullanılır.

Kalsiyum hipoklorit; aynı zamanda yüksek test hipoklorit (HTH) olarakda adlandırılır. Oldukça kararlıdır. Hazır klor miktarı %70-80 arasında değişir. Sodyum hipoklorit gibi küçük çaplı uygulamalarda kullanılır.

Kireç Kaymağı; kireç içerisinden klor gazı geçirilerek elde edilir. Hazır klor miktarı %35 civarındadır. Kullanımı küçük arıtma tesisleri ve sürekli yapılmayan dezenfeksiyon işlemleridir.

Hazır Klor ve Klor Cinsinden Konsantrasyon
Çeşitli klor bileşiklerindeki klor miktarlarının aynı cinsten ifade edilmesi için hazır klor kavramı tanımlanmıştır. Hazır klor; bir klor bileşiğindeki aktif klor miktarını gösterir. Hazır klor tanımı klorun sonuç olarak klorür iyonuna dönüşeceği esas alınarak yapılır. Buna göre bir bileşikteki klorun, klorür iyonundaki (-1) değerlikten yüksek olan oksidasyon basamaklarındaki formları hazır kloru oluşturur. Klor bileşiklerindeki hazır klor miktarı:

2e- + Cl2(g) ó 2Cl-

reaksiyonundaki elektron değişimi göz önüne alınarak hesaplanabilir.

Herhangi bir klor bileşiğinin hazır klor miktarının hesabı için, klorun klorüre dönüşümü için gerekli elektron sayısı hesaplanır. Bileşiğin formül ağırlığı bu sayıya bölünerek eşdeğer ağırlığı bulunur ve bu eşdeğer ağırlık %100 hazır klora sahip klor gazının eşdeğer ağırlığına oranlanarak bileşikteki % hazır klor miktarı hesaplanır.

Hesaplama;
% Hazır klor = 100*
İki elektron kabul eden Cl2 miktarı
İki elektron kabul eden klor bileşiği miktarı

Olarak ifade edilebilir. Hazır klor miktarı iyodometrik yöntem ile analitik olarak tayin edilebilir.

Klor cinsinden konsantrasyonda klor bileşiklerinin Cl2 cinsinden ifade edilmesi amacıyla kullanılır. Klor cinsinden konsantrasyon, klor bileşiğinin kabul ettiği elektron sayısının klorun kabul ettiği iki elektrona oranı ile bulunan faktörün bileşiğin mmol olarak konsantrasyonu ve klorun molekül ağırlığı ile çarpılarak mg/L Cl2 olarak hesaplanır.

Klor İhtiyacı ve Klor Gereği
Klor ihtiyacı bir suyun, pratik olarak klorla reaksiyon vererek onu indirgeyecek tüm maddelerin bu reaksiyonları tamamlamaları için gerekli klor miktarıdır. Klor ihtiyacı sabit pH, sıcaklık ve temas süresinde harcanan klor olarak ölçülür.

Klor gereği belli bir amaç için suyun harcayacağı klor miktarıdır. Örneğin sadece mangan ve demir oksidasyonu için gereken klor miktarı suyun bu amaç için belirlenen klor gereği olup, bu miktar suyun klor ihtiyacından azdır.

Kırılma Noktası Klorlamasında Değişkenlerin İşlemin Yürütülmesine Etkileri

Kırılma noktası klorlamasında önem taşıyan bazı faktörler temiz sudaki uygulamalar için aşağıda açıklanmıştır.

pH’nın Etkisi
Kırılma noktası civarında pH 7.5’de istenmeyen türler olan NCl3 ve NHCl2 en aza inmektedir. GenelliklepH 6.5-7.5 arası her iki türün konsantrasyonu minimumdur. Ancak pH 7.5’in üzerinde NHCl2 artmaya başlar. pH 7.5’de HOCl konsantrasyonu da en yüksek değerdedir. Bu nedenle dezenfektan etkinin en fazla olduğu pH NHCl2’nin minimum olduğu, NCl3’ün pratik olarak bulunmadığı ve en yüksek HOCl konsantrasyonunun bulunduğu 7.5 değeridir.

Kırılma noktasının altındaki dozlarda, pH 7’nin üstünde NHCl2 hemen hemen yoktur ve tüm klor NH2Cl şeklindedir. PH 7’nin altında NHCl2 oranı pH ile yaklaşık olarak lineer bir artış gösterir. NHCl2’nin oluşum hızı pH’nın düşmesiyle artar ve pH 4’de bir maksimum gösterir.

Klor/Azot Oranı
Kırılma noktasının üstünde klor/azot oranlarında pH 6-9 arasında uzun süre kararlı olan serbest klor elde edilir. Kırılma noktası altındaki klor/azot oranlarında pH 6-9 arasında uzun süre kararlı olan serbest klor elde edilemez ve dezenfeksiyon klor/azot oranı 1’in altında ve pH 7-9 arasında kararlı olan monokloramine dayanır. Eğer klor/azot oranı 1’in altında ve pH>7 ise dikloramin ve trikloramin oluşumu ihmal edilebilecek seviyede olacaktır. Bu sonuç kloraminasyon işleminin esasını oluşturur. Kloraminasyonda klor/azot oranı 0.6 civarında alınır. Dikloramin ve trikloramin suya tat ve koku verdiklerinden oluşmaları istenmez. Ancak monakloramin çok zayıf bir dezenfektan olduğundan suda serbest klor bulunmasını sağlamak üzere günümüzde kırılma noktasının üstündeki dozlar tercih edilmektedir. Her durumda önemli miktarda NCl3 ve NHCl2 oluşturmaksızın Cl2/N<0.6 , uygun pH ve Cl2/N oranı seçimi ile kırılma noktası klorlaması yapılabilir.

Temas Süresi
Kırılma noktası klorlamasının reaksiyonlarının hızı pH’ya bağlıdır. Klor/azot oranı 1.6-2.8 arasında ve 0.9-5 mg/L NH3 konsantrasyonlarında sabit pH’da hızın sabit alınabileceği ortaya konulmuştur. Monokloraminve dikloramin konsantrasyonlarının toplamının toplam artık klorun %1’inden daha az değere düşmesi için gereken süre t, klor doz C olmak üzere;

tC1=sabit

elde edilmiştir. pH 7.4’de sabittir. Değeri 110 dakika-mg/L olarak minimumdur. pH 6’da bu değer 11000 dakika-mg/L ve pH 9’da ise 2000 dakika-mg/L civarındadır.

Klor Giderilmesi
Klor Giderilmesi, klorlama işleminden sonra ortamdaki gazla klorun giderilmesi için uygulanmaktadır. Klor giderme, klorlama uygulamasına bağlı olarak önem kazanır. Bası hallerde, özellikle süper klorlama yapıldığında ve atıksularda kırılma noktası klorlamasından sonra oluşacak kalıntı zehirliliğin azaltılması için klor giderimi yapılması gerekir.

Klor giderilmesinde kullanılan başlıca bileşikler SO2, NaHSO3, Na2SO3’tür. Klor giderilmesinde aktif karbon da kullanılmaktadır. Kimyasal olarak klor giderilmezsi en yaygın olarak kükürt dioksit ile yapılmaktadır. Klor bileşiklerinin Kükürt dioksit ile reaksiyonları aşağıda verilmiştir.
SO2 + H20 => HSO3- + H+
HOCl + HSO3- => Cl- + SO42- + 2H+
SO2 + HOCl + H20 => Cl- + SO42- + 3H+
NH2Cl+ HSO3- + H20 => Cl- + SO42- + NH4+ + H+
SO2 + NH2Cl+ 2H20 => Cl- + SO42- + NH4+ + 2H+

Bu reaksiyonlar çok kısa sürede gerçekleşir. Aktif karbon adsorbsiyonu da serbest ve bağlı klor türlerini etkin şekilde uzaklaştırmasına karşılık yüksek maliyeti nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır.

Klor Bileşikleri

Klorlamada kullanılan başlıca klor bileşikleri; gaz klor,sodyum hipoklorit, kalsiyum hipoklorit ve kireç kaymağıdır.

Klor gazı; yeşilimsi sarı ,korozif ve zehirli bir gazdır. Basınçlı tüplerde sıvı olarak saklanır. Klorlama uygulamasında, büyük tesislerde en yaygın şekilde gaz klor kullanılır.

Sodyum hipoklorit; sodyum hidroksit çözeltisinden klor gazı geçirilerek elde edilir. Sodyum hipoklorit çözeltileri dayanıklı değildir ve inhibitörlerle korunur. Çözelti konsantrasyonları %1.5-15 arasında değişir. Sodyum hipoklorit küçük arıtma uygulamalarında kullanılır.

Kalsiyum hipoklorit; aynı zamanda yüksek test hipoklorit (HTH) olarakda adlandırılır. Oldukça kararlıdır. Hazır klor miktarı %70-80 arasında değişir. Sodyum hipoklorit gibi küçük çaplı uygulamalarda kullanılır.

Kireç Kaymağı; kireç içerisinden klor gazı geçirilerek elde edilir. Hazır klor miktarı %35 civarındadır. Kullanımı küçük arıtma tesisleri ve sürekli yapılmayan dezenfeksiyon işlemleridir.

Hazır Klor ve Klor Cinsinden Konsantrasyon
Çeşitli klor bileşiklerindeki klor miktarlarının aynı cinsten ifade edilmesi için hazır klor kavramı tanımlanmıştır. Hazır klor; bir klor bileşiğindeki aktif klor miktarını gösterir. Hazır klor tanımı klorun sonuç olarak klorür iyonuna dönüşeceği esas alınarak yapılır. Buna göre bir bileşikteki klorun, klorür iyonundaki (-1) değerlikten yüksek olan oksidasyon basamaklarındaki formları hazır kloru oluşturur. Klor bileşiklerindeki hazır klor miktarı:

2e- + Cl2(g) ó 2Cl-

reaksiyonundaki elektron değişimi göz önüne alınarak hesaplanabilir.

Herhangi bir klor bileşiğinin hazır klor miktarının hesabı için, klorun klorüre dönüşümü için gerekli elektron sayısı hesaplanır. Bileşiğin formül ağırlığı bu sayıya bölünerek eşdeğer ağırlığı bulunur ve bu eşdeğer ağırlık %100 hazır klora sahip klor gazının eşdeğer ağırlığına oranlanarak bileşikteki % hazır klor miktarı hesaplanır.

Hesaplama;
% Hazır klor = 100*
İki elektron kabul eden Cl2 miktarı
İki elektron kabul eden klor bileşiği miktarı

Olarak ifade edilebilir. Hazır klor miktarı iyodometrik yöntem ile analitik olarak tayin edilebilir.

Klor cinsinden konsantrasyonda klor bileşiklerinin Cl2 cinsinden ifade edilmesi amacıyla kullanılır. Klor cinsinden konsantrasyon, klor bileşiğinin kabul ettiği elektron sayısının klorun kabul ettiği iki elektrona oranı ile bulunan faktörün bileşiğin mmol olarak konsantrasyonu ve klorun molekül ağırlığı ile çarpılarak mg/L Cl2 olarak hesaplanır.

Klor İhtiyacı ve Klor Gereği
Klor ihtiyacı bir suyun, pratik olarak klorla reaksiyon vererek onu indirgeyecek tüm maddelerin bu reaksiyonları tamamlamaları için gerekli klor miktarıdır. Klor ihtiyacı sabit pH, sıcaklık ve temas süresinde harcanan klor olarak ölçülür.

Klor gereği belli bir amaç için suyun harcayacağı klor miktarıdır. Örneğin sadece mangan ve demir oksidasyonu için gereken klor miktarı suyun bu amaç için belirlenen klor gereği olup, bu miktar suyun klor ihtiyacından azdır.

Kırılma Noktası Klorlamasında Değişkenlerin İşlemin Yürütülmesine Etkileri

Kırılma noktası klorlamasında önem taşıyan bazı faktörler temiz sudaki uygulamalar için aşağıda açıklanmıştır.

pH’nın Etkisi
Kırılma noktası civarında pH 7.5’de istenmeyen türler olan NCl3 ve NHCl2 en aza inmektedir. GenelliklepH 6.5-7.5 arası her iki türün konsantrasyonu minimumdur. Ancak pH 7.5’in üzerinde NHCl2 artmaya başlar. pH 7.5’de HOCl konsantrasyonu da en yüksek değerdedir. Bu nedenle dezenfektan etkinin en fazla olduğu pH NHCl2’nin minimum olduğu, NCl3’ün pratik olarak bulunmadığı ve en yüksek HOCl konsantrasyonunun bulunduğu 7.5 değeridir.

Kırılma noktasının altındaki dozlarda, pH 7’nin üstünde NHCl2 hemen hemen yoktur ve tüm klor NH2Cl şeklindedir. PH 7’nin altında NHCl2 oranı pH ile yaklaşık olarak lineer bir artış gösterir. NHCl2’nin oluşum hızı pH’nın düşmesiyle artar ve pH 4’de bir maksimum gösterir.

Klor/Azot Oranı
Kırılma noktasının üstünde klor/azot oranlarında pH 6-9 arasında uzun süre kararlı olan serbest klor elde edilir. Kırılma noktası altındaki klor/azot oranlarında pH 6-9 arasında uzun süre kararlı olan serbest klor elde edilemez ve dezenfeksiyon klor/azot oranı 1’in altında ve pH 7-9 arasında kararlı olan monokloramine dayanır. Eğer klor/azot oranı 1’in altında ve pH>7 ise dikloramin ve trikloramin oluşumu ihmal edilebilecek seviyede olacaktır. Bu sonuç kloraminasyon işleminin esasını oluşturur. Kloraminasyonda klor/azot oranı 0.6 civarında alınır. Dikloramin ve trikloramin suya tat ve koku verdiklerinden oluşmaları istenmez. Ancak monakloramin çok zayıf bir dezenfektan olduğundan suda serbest klor bulunmasını sağlamak üzere günümüzde kırılma noktasının üstündeki dozlar tercih edilmektedir. Her durumda önemli miktarda NCl3 ve NHCl2 oluşturmaksızın Cl2/N<0.6 , uygun pH ve Cl2/N oranı seçimi ile kırılma noktası klorlaması yapılabilir.

Temas Süresi
Kırılma noktası klorlamasının reaksiyonlarının hızı pH’ya bağlıdır. Klor/azot oranı 1.6-2.8 arasında ve 0.9-5 mg/L NH3 konsantrasyonlarında sabit pH’da hızın sabit alınabileceği ortaya konulmuştur. Monokloraminve dikloramin konsantrasyonlarının toplamının toplam artık klorun %1’inden daha az değere düşmesi için gereken süre t, klor doz C olmak üzere;

tC1=sabit

elde edilmiştir. pH 7.4’de sabittir. Değeri 110 dakika-mg/L olarak minimumdur. pH 6’da bu değer 11000 dakika-mg/L ve pH 9’da ise 2000 dakika-mg/L civarındadır.

Klor Giderilmesi
Klor Giderilmesi, klorlama işleminden sonra ortamdaki gazla klorun giderilmesi için uygulanmaktadır. Klor giderme, klorlama uygulamasına bağlı olarak önem kazanır. Bası hallerde, özellikle süper klorlama yapıldığında ve atıksularda kırılma noktası klorlamasından sonra oluşacak kalıntı zehirliliğin azaltılması için klor giderimi yapılması gerekir.

Klor giderilmesinde kullanılan başlıca bileşikler SO2, NaHSO3, Na2SO3’tür. Klor giderilmesinde aktif karbon da kullanılmaktadır. Kimyasal olarak klor giderilmezsi en yaygın olarak kükürt dioksit ile yapılmaktadır. Klor bileşiklerinin Kükürt dioksit ile reaksiyonları aşağıda verilmiştir.
SO2 + H20 => HSO3- + H+
HOCl + HSO3- => Cl- + SO42- + 2H+
SO2 + HOCl + H20 => Cl- + SO42- + 3H+
NH2Cl+ HSO3- + H20 => Cl- + SO42- + NH4+ + H+
SO2 + NH2Cl+ 2H20 => Cl- + SO42- + NH4+ + 2H+

Bu reaksiyonlar çok kısa sürede gerçekleşir. Aktif karbon adsorbsiyonu da serbest ve bağlı klor türlerini etkin şekilde uzaklaştırmasına karşılık yüksek maliyeti nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır.

Organik ve İnorganik Maddelerle Klor Reaksiyonları

Klor organik maddelerle çeşitli şekillerde reaksiyona girmektedir. Örneğin katılma reaksiyonları verebilir, sübstitüsyon reaksiyonları verebilir veya organik bileşiği tamamen parçalayabilir.

Organik azot bileşiklerinden aminler klorla;

HOCl + CH3NH2 => CH3NHCl + H2O

Katılma reaksiyonu verir. Aminoasitlerle de benzer reaksiyonlar söz konusudur. Bu bileşikler çoğunlukla kloraminler gibi dezenfektan etkilidirler.

Klor fenolik bileşiklerle sübstitüsyon bileşikleri verir. Oluşan klorofenoller çok kötü kokuya sahipolduğundan klorlamada suyun fenol içeriği önem taşımaktadır.

Klorun sudaki çeşitli organik maddelerle verdiği reaksiyonlar sonucu triklorometan (CHCl3) oluşur, ki bu maddeler kanser yapıcı etkileri nedeniyle büyük önem taşımaktadırlar.

Klor çift bağ taşıyan organik bileşiklerle katılma reaksiyonu verir, ancak bu reaksiyonlar


C = C + HOCl => C-C

OH Cl
çok yavaş cereyan ettiklerinden su arıtımında önem taşımazlar.
Klor bazı organik maddeleri oksitler

R-CHO + HCl => R-C-OH + H+ + Cl-

O

Karbonhidrat ve yağların klorla oksidasyonu yavaştor ancak reaksiyon CO2 ve H2O ya , yani tam oksidasyonla sonuçlanır.

İnorganik Maddelerle Klor Reaksiyonları
Klor suya gaz olarak ilave edildiğinde HCl ve HOCl oluşumu nedeniyle suyun alkalinitesini azaltır. NaOCl olarark ilave edildiğinde

OCl- + H2O ó HOCl + OH-

Reaksiyonu ile alkalinite artar. Kalsiyum hipoklorit ilavesi suyun alkalinitesi ile birlikte sertliğini de arttırır.

Klor sudaki indirgenmiş durumdaki iyonlar( Fe2+, NO2-,S2-,..) ile reaksiyon vererk onları oksitler.

Cl2 + 2Fe2+ ó 2Fe3+ + 2Cl-

Bu reaksiyonlar nötr pH civarında çok hızlı cereyan eder. Mn2+ pH 8.5’in üzerinde oksitlenir.

Klorun Güneş Işığı ile reaksiyonu
Klor çözeltileri güneş ışığı ile bozunur. Ultraviole ışık

2HOCl ó 2H+ + Cl- + O2

reaksiyonu için gerekli enerjiyi sağlar.

Klor Reaksiyonları

Klorün Amonyakla verdiği reaksiyonlar
Klorün Amonyakla verdiği reaksiyonlar diğer bileşiklerle verdiği reaksiyonlara göre oldukça karmaşıktır. Bu reaksiyonlar klorlama uygulaması açısından büyük önem taşır ve Kırılma Noktası Klorlaması işleminin esasını oluşturur.

İçinde amonyak bulunun bir suya klor ilave edildiği zaman, klor amonyakla çeşitli reaksiyonlar verir. Bu reaksiyonlar sonucu oluşan bileşikler iki grupta incelenebilir. Bunlar kloraminler ve amonyağın oksidasyon ürünleridir. Reaksiyonların oluşumunda pH, klor/amonyak oranı, ve temas süresi etkili olmaktadır. Kloraminlerin oluşma reaksiyonlardı aşağıda verilmiştir.

NH3 + HOCl ó NH2Cl+ H2O

NH2Cl + HOCl ó NHCl2+ H2O

NHCl2 + HOCl ó NCl3+ H2O

Ters yöndeki reaksiyonlar tüm kloraminler için ihmal edilebilecek düzeydedir.

Amonyağın klorla, kloraminler dışında, oksidasyon ürünleri de N2H4, NH2OH, N2O, NO, NO2-,NO3 gibi maddeler olup, bunların oluşumu da kloraminlerin reaksiyonlarında etkili faktörlere bağlıdır. Kloraminler ve organik klorlu bileşikler toplamına Bağlı Hazır Klor adı verilmektedir.
Klor dozlanmaya başlandığında önce suda bulunuan organik ve inorganik maddeler klorla reaksiyon vererek yükseltgenir ve kloru klorür iyonuna indirgerler. A noktasından itibaren suda sadece amonyak kalmıştır. Bu noktadan itibaren klor dozlaması devam devam ettirildiğinde kloraminlerin oluşumu başlar ve bu oluşum klor/amonyak mol oranının 1 olduğu B noktasına kadar devam eder. Bu noktaya kadar oluşan kloraminler monokloramin ve dikloramindir. Bunların oranı pH ve sıcaklığa bağlı olmakla birlikte hakim olan bileşik monokloramindir.

Kloraminlerin oluşumunda pH;

2NH2Cl + H+ ó NH4+ + NHCl2 + H2O

K=([NH4+][ NHCl2])/([H+][NH2Cl]2) = 6.7*105

reaksiyonu uyarınca etkili olmaktadır. pH 7 ve üzerinde B noktasına kadarpratik olarak sadece monokloramin bulunur. Dikloramin oluşumu ancak pH 5’in altında önem kazanabilir. B noktasına kadar amonyak sadece kloraminleri oluşturur, başka bir ürün oluşmaz. B noktasından sonra klor dozlamaya devam edildiğinde ortamdaki artık klor (serbest hazır klor ve bağlı klor toplamı) azalmaya başlar. Bu azalmanın nedeni kloraminlerin klor ile ve kendi aralarında verdikleri reaksiyonlardır. Bu reaksiyonların başlıcaları aşağıda verilmiştir.

2NH2Cl + HOCl ó N2(g) + 3H+ + 3Cl- + H2O

NH2Cl + NHCl2 + HOCl => N2O + 4HCl

NH2Cl + NHCl2=> N2(g) + 3HCl

Reaksiyonlardan görüldüğü üzere klor klorüre dönüşerek azalırken, amonyak azot ve azot okside dönüşerek azalmaktadır. Bunların yanında;

NHCl2 + 2HOCl + H2O => NO3-+ 3Cl- + 4H+

Reaksiyonu ile nitrat da oluşur. Ayrıca pek az da olsa NCl3 oluşabilir ( NCl3, pH 4’ün altında ise önemli konsantrasyonlara ulaşabilir). Bu şekilde klordaki azalma C noktasında bir minimuma ulaşabilir. Bu minimum noktasına Kırılma Noktası adı verilmektedir. Bu noktada klor/amonyak mol oranı 3:2(1.5) tur. Bu oran;

2NH3 + 2HOCl => 2NH2Cl + H2O
2NH2Cl + HOCl => N2 + H2O + 3HCl
2NH3 + 3HOCl => N2 + 3H2O + 3HCl

Cl2/NH3-N = 3/2

olarak, yani amonyağın azot gazına dönüşmesinden hareketle hesaplanabilir. Ancak yukarıda da değinildiği gibi klor harcayan diğer reaksiyonlar (N2O, NO3- v.b. oluşumu nedeniyle bu oran 1.5’den 2’ye kadar yükselebilmektedir.Kırılma noktasındaki mono ve dikloramin pratik olarak tamamen uzaklaştırılmıştır. Kırılma noktasının ötesinde klor dozlanmaya devam edildiğinde klor ortamda ancak eser miktarda kalan dikloramin ile trikloramin dışında serbest klor halinde ilave edildiği miktarda artar.

Kırılma noktası klorlamasında suda, yukarıda belirtilen kolayca oksitlenen inorganik ve organik maddeler öncelikle oksitlenir. Ancak bazı maddeler, örneğin azot içeren organik maddeler hemen oksitlenmez ve kırılma noktası eğrisinin şeklini etkiler. Bazı azot içeren organik maddeler, örneğin aminoasitler klorla tamamen parçalanmaz. Aşağıda amonyak ve amonyakla birlikte organik azot içeren iki farklı sudaki kırılma eğrileri verilmiştir. Bu eğrilerde türlerin dağılımı da görülmektedir.

Kırılma noktası klorlamasında oluşan hidroklorik asit suyun alkalinitesi ile reaksiyon vererek pH’nın az da olsa, düşmesine yol açar. Stokiometrik olarak 1 mg/L NH3-N’nun oksitlenmesi için 14.3 mg/L CaCO3 alkalinite sarfedilir. Ayrıca oluşan hidroklorik asit ve özellikle gaz klor dışında örneğin sodyum hipoklorit gibi bir klor kaynağı kullanılıyorsa, oluşan bileşiklerle suyun çözünmüş madde içeriği artar. Bu artış gaz klor kullanıldığında oksitlenen azot miktarının 6.2 katı kadardır.

Kırılma noktası klorlaması esas olarak su arıtımında uygulanılmaktadır. Ancak atıksularda da uygulanabilmektedir. Ayrıca bir azot giderme yöntemi olarak da kullanılmaktadır.

Klor Bileşiklerinin Dezenfektan Etkileri

Klor suda başlıca hipokloröz asit (HOCl), hipoklörid iyonu (OCl-) ve kloraminler olarak bulunur. Hipokloröz asidi hipoklörid iyonuna nazaran yaklaşık 80 kat daha etkilidir. Bu etkinin HOCl nin nötr bir yapıda olup hücre çevresindeki yüklerden etkilenmeden mikroorganizmalara yaklaşıp nüfuz edebilmesinden kaynaklandığı sanılmaktadır. Kloraminlerin dezenfektan etkileri daha zayıf (yaklaşık HOCl nin 20’de biri) olup, bu etkilerini de çok uzun sürelerde (HOCl için gereken sürenin 80 katı kadar) geç gerçekleştirebilirler. Dikloramin monokloraminder daha kuvvetli bir dezenfektandır. Kloraminlerin yavaş reaksiyon vermeleri uzun süreli dezenfektan etki gereken durumlarda bir avantaj olarak değerlendirilir.

Klor Kimyası

Klor gazı suda;

Cl2(g) ó Cl2(aq) KH=6.2*10-2

Denklemi uyarınca çözünür. Reaksiyon sabitinden de görüldüğü gibi çözünürlüğü oldukça yüksektir. Klor suyla süratle reaksiyon vererek;

Cl2(aq) + H2Oó HOCl + H+ + Cl- KH=4*10-4

Hipokloröz asidi oluşturur. Hipokloröz asidi zayıf bir asit olup;

HOCl ó H+ + OCl-

şeklinde iyonlaşır.

Ki = [H+][OCl-]/[HOCl] = 3.7*10-8

Bu reaksiyonlarla oluşan Cl2(aq) ile HOCl ve OCl- iyonları toplamı Serbest Hazır Klor olarak adlandırılır. Serbest Hazır klorün bileşenlerinin dağılımı, yukarıda da belirtildiği gibi dezenfeksiyon verimi açısından son derece önemlidir. Dağılım;

HOCl/(HOCl + OCl-) = 1/(1+(OCl-/HOCl) = 1/(1+(Ki/[H+]))
İfadesi ile pH’ya bağlı olarak hesaplanabilir.

Klorün Dezenfektan Etkisinin Ölçümü

Klorlama işlemi ile sağlanan dezenfeksiyonun verimi, klorlama sonunda kalan organizma miktarı ve artık klor ölçülerek belirlenir.Organizma miktarı koliform grubu organizmaların tayini ile belirlenir. Dezenfeksiyon verimi, sabit çevre koşulları ve temas süresinin yanında, yukarıda da belirtildiği gibi suda kalan artıklar konsantrasyonuna da bağlıdır. Bu nedenle hem dezenfeksiyon veriminin kontrolü hem de artık klor miktarının belirlenmesi için artık klor ölçümü yapılır. Dezenfeksiyon verimi, temas süresi ile artık klor konsantrasyonunun çarpımı ile bulunan faktör ile belirlenir. Bu faktör, daha önce verilen dezenfeksiyon hız ifadesine de uygun olarak, işlem veriminin iyi bir göstergesidir.

Dezenfektanların Fonksiyonlarında Etkili Olan Faktörler

Dezenfektanların uygulamalarının ve verimlerini etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bunlar aşağıda açıklanmıştır:

Dezenfeksiyon Hızı
Dezenfeksiyonda, dezenfektanın etki göstereceği su ile temas süresi son derece önemlidir. Temas süresi, dezenfektanların etki hızlarının bilinmesi ile belirlenebilir. Dezenfektanların etki hızları için önerilen maddelerden biri Chick Kanunu olarak bilinir. Buna göre etki aşağıda formüle göre verilir:
Nt: t zamanında organizma sayısı
t:zaman
k:sabit,zaman-1

t=0 anında N=N0 ise denklem integrasyon ile aşağıdaki denklem bulunur.


Bu kanundan sapmalar oldukça fazladır. Sapmaların nedeni etki hızının zamanla artması veya azalmasıdır. Bu değişimi karakterize etmek üzere
formülü kullanılmaktadır. Burada m, hızın zamanla artması halinde 1’den büyük, zamanla azalması halinde ise 1’den küçük bir katsayıdır. Klorlama için iyi sonuç veren diğer bir formül
Bu yaklaşımlarda dezenfektan konsantrasyonunun etkisi göz önüne alınmamıştır. Dolayısıyla, geçerlilikleri belirli dezenfektan konsantrasyonları veya konsantrasyon aralıkları için söz konusudur.
Dezenfeksiyon Konsantrasyonu
Dezenfeksiyon Konsantrasyonunun dezenfektan etkisi ile ilgisi:
ampirik formülü ile verilmektedir. Burada C, Dezenfektan Konsantrasyonu; n,bir sabit; tp, belirli bir etki (yok etme) yüzdesi için gerekli süredir. n 1’den büyük ise temas süresi konsantrasyondan daha etkilidir.

Organizmaların Sayısı
Organizma sayısının sınırlı olduğu ortamlarda organizma konsantrasyonu önemli bir faktör olarak alınmayabilir, ancak dezenfektan konsantrasyonunun dezenfektan etkisine bağlılığı organizma konsantrasyonunun da olayda etkili olduğunu göstermektedir. Bu etki aşağıdaki ampirik formülle verilmiştir.
Burada C, Dezenfektan Konsantrasyonu; q,dezenfektanın gücü ile ilgili bir sabit ; Np, belirli bir sürede, belirli bir etki (yok etme) yüzdesi ile azaltılan organizma konsantrasyonudur.

Organizmaların Cinsi
Organizmaların cinsi ve fizyolojik durumu dezenfeksiyon olayını etkiler.Örneğin bakteri sporları dezenfeksiyona karşı son derece dirençlilerdir.

Suyun Yapısı
Sudaki organik maddeler oksitleyici tipi dezenfektanları harcayarak verimlerini azaltır. Ayrıca sudaki asılı maddeler dezenfektanları absorbe ederek veya mikroorganizmaları gizleyerek verimi etkiler. Bazı organik maddeler hücre duvarına yapışarak dezenfektan geçişini engeller. Organik maddeler çeşitli dezenfektanlar ile kompleks oluşturarak onları bağlayabilmektedir.

Sıcaklık
Sıcaklık artışı, genelde, dezenfeksiyon hızını artırmaktadır. Bu etki, sıcaklığın hem difüzyon hem de reaksiyon hızlarını artırmasından kaynaklanmaktadır. Hız artışı Van Hoff- Arhenius denklemi ile karakterize edilebilir.
Burada, t1 ve t2, T1 ve T2(0K) sıcaklıklarındaki belirli bir etki yüzdesi sağlamak için geçen süreler; E, aktivasyon enerjisi, j-mol; R, gaz sabiti, 8.314 j/mol-0K.

pH
Çoğu mikroorganizmalar pH<3>11’de yaşayamaz. pH 3-11 arasında ise, hem mikroorganizmaların durumu (örneğin yüzey yüklerinin değişimi) hem de dezenfektanların reaktifliğini etkileyerek dezenfeksiyon hızını değiştirir.

Fiziksel Dezenfektanların Şiddeti
Isı ve ışık gibi fiziksel dezenfektanların şiddeti dezenfeksiyon hızında etkili olmaktadır. Bu etki reaksiyon hız ifadelerinde değerlendirilebilir.

Klorün Dezenfektan Etkisi

Klorün dezenfektan olarak etkisi çok iyi tanımlıdır. Bütün dünyada en yaygın dezenfeksiyon vasıtası olarak kullanılan klor, çoğu salgın hastalık mikrobunu etkisiz hale getirmektedir. Klorün etkinliği mikroorganizma cinsine ve yukarıda belirtilen dezenfeksiyonda etkili olan faktörlere bağlı olarak değişir. Klor koliform bakteri grubu ile bağırsakta yaşayan çoğu bakterileri, sistleri ve amipleri 30 dakikaya kadar temas süresinde etkisiz hale getirmektedir.

Klorün dezenfeksiyon etkisi daha çok organizmaların yapısındaki organik bileşiklerin oksidasyonu şeklinde oluşmaktadır.

Dezenfektanların Etki Şekilleri

Dezenfektanların organizmaları tahribi ve etkisiz hale getirmeleri başlıca hücre duvarının tahribi, hücre zarının geçirgenliğinin bozulması, protoplazmanın yapısının değiştirilmesi ve enzim inhibasyonu şeklinde kendini göstermektedir. Çeşitli dezenfektanların etki şekilleri aşağıda özetlenmiştir.
-Aldehitlerin mikrobisit etkisi mikroorganizmaların hücre proteinlerinin fonksiyonel grupları ile reaksiyonlarından ileri gelmektedir.
-Fenoller ve deterjanlar hücre zarının (sitoplazmik membran) geçirgenliğini etkiler ve seçiciliğini değiştirerek azot, fosfor gibi temel elemanlarının hücre dışına çıkmasına yol açmaktadır.
-Isı, radyasyon, asit ve bazlar protoplazmanın kolloidal yapısını değiştirmektedirler. Isı hücre proteinlerinin pıhtılaşmasına yol açmaktadır.
-Metal iyonları proteinlerin yapısına girerek onları çöktürmektedir.
-Oksitleyici kimyasal maddeler hücrenin bileşenlerin oksitler, ancak oksitleyicilerin oksitleme gücü dezenfeksiyon etkileri ile orantılı değildir. Bazı kimyasal dezenfektanlar enzim inhibasyonu ile etkili olmaktadır.

Dezenfeksiyon Nedir?

DEZENFEKSİYON

Tanım ve Tarihçesi
Dezenfeksiyon hastalık yapıcı (patojen) organizmaların yok edilmesi veya etkisiz (inactive) hale getirilmesi işlemidir. Dezenfeksiyon bu yönüyle bakteri, algler, sporlar ve virüsler gibi tüm organizmaların yok edildiği sterilizasyon işleminden ayrılır. Gerçekte Dezenfeksiyon işlemi ile etkisiz hale getirilemeyen hastalık yapıcı organizmalarda bulunmaktadır.

Dezenfeksiyon tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Örneğin suyun bakır ve gümüş kaplarda saklanması, suyun kaynatılması gibi uygulamalar bilinçsizce de olsa tarihin eski devirlerinden başlayarak yapılan Dezenfeksiyon işlemleridir. 1800’lü yıllarda tifo, dizanteri gibi salgın salgın hastalıkların önlenmesinde yavaş kum filtresi gibi arıtma uygulamalarının yararı olduğu belirlenmiştir. Gerçek anlamda Dezenfeksiyon ilk defa 1904 yılında bir tifo salgınında sodyum hipoklorit ile klorlama yapılarak önlenmesiyle başlanmış ve Dezenfeksiyon uygulamaları hızla yaygınlaşmıştır.

Dezenfeksiyon Çeşitleri
Oksidasyon amacıyla kullanılan başlıca dezenfektanlar; Kimyasal dezenfektanlar, Fiziksel dezenfektanlar, Mekanik dezenfektanlar ve Radyasyon ile dezenfeksiyondur. Bu uygulamalar aşağıda açıklanmıştır.

Kimyasal dezenfektanlar yaygın şekilde kullanılmaktadır. Dezenfektan etkisi olan çok sayıda kimyasal madde olmakla birlikte, bunlar arasında etkisi, uygulanabilirliği ve uygulama kolaylığı gibi çeşitli koşulları sağlayan madde sayısı sınırlıdır.Başlıca kimyasal dezenfektanlar:
-Aldehitler ( Gluteraldehit ve ortho-phthalaldehyde - OPA )-Klor ve klor bileşikleri
-Brom
-İyot
-Ozon
-Fenoller
-Alkoller
-Ağır metal ve bileşikleri
-Kuaterner amonyum tuzları
-Hidrojen peroksit
-Potasyum permanganat
-Asit ve bazlardır.

Fiziksel olarak dezenfeksiyon ısı, ışık ve akustik (ses dalgaları-Ultrasound) dezenfeksiyonu ile sağlanmaktadır. Isı ile dezenfeksiyonun maliyeti yüksek olduğundan gıda endüstrisi gibi kısıtlı bir uygulama alanı vardır. Işık , güneş ışığı ve özellikle ultraviole ışık olarak dezenfeksiyon etkisine sahiptir. Ancak su ve su içindeki asılı maddeleri ve çözünmüş maddelerin ışığı absorbe etme özellikleri nedeniyle uygulama güçlükleri bulunmaktadır. Ultraviole ile dezenfeksiyon küçük tesislerde yaygınlık kazanmaktadır. Akustik dezenfeksiyon ultrasonik dalgalar üretimi ile yapılır. Bu uygulama küçük ölçekli temizlik işlerinde yaygındır.

Mekanik dezenfeksiyon su ve atıksu arıtımında yer verilen çeşitli arıtma yöntemleri içerisinde gerçekleşir. Filtrasyon, kimyasal çöktürme, basit çöktürme gibi işlem ve proses değişik verimlerde mikroorganizma giderimi sağlamaktadır.

Radyasyon ile dezenfeksiyon elektromanyetik veya diğer tür ışınlama ile yapılabilmektedir.

3 Eylül 2008 Çarşamba

Enfeksiyonsuz Bir Dünyaya İlk Adım

Herkese Merhaba;Uzun zamandır en iyi bildiğim konularda gerek kendi görüşlerimi gerekse katıldığım veya dinleme fırsatı bulduğum konferansları ilgili olan diğer arkadaşlarıma nasıl ulaştırır onlarla nasıl bilgi alışverişi yaparım diye düşünüyordum. Artık zaman teknoloji devri teknolojinin insanlığa adadığı blog nimetinden yararlanmak akıllıca ve hızlı bir yol olabilir diye düşündüm.Sözü fazla uzatmadan kendi bilgi kaynaklarımdan derlediğim yazılar ile konumuza giriş yapmak istiyorum.
Tam Sterilizasyon / Tam Dezenfeksiyon